Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
bknz. Dördüncü Zaman.
Fanerozoyik Devir’in dördüncü ve son alt dönemi olan ve 2,58 milyon yıl önce başlayıp günümüzde de süren dönemdir.
Dördüncü zamanda karalarda dikey hareketler sonucu çökmeler ve yükselmeler olmuş, volkanlar çok aktif bir hale gelerek andezit ve bazalt lavlarını hemen bir tarafa yaymışlardır. Dördüncü zamanın en önemli olayı, insanın ortaya çıkması ve Kuzey Kutup Bölgesi’nin büyük buzullarla kaplanmış olmasıdır.
Akdeniz bugünkü biçimini bu zamanda almış, Adriyatik Denizi ile Ege Denizi yerindeki karalar çökelerek bu denizleri oluşturmuştur. Birer göl galeninde olan Marmara ve Karadeniz, Ege karasının çökmesiyle kuzeye ilerleyen Akdeniz’in suları altında kalmış, birer ırmak vadisi olan İstanbul ve Çanakkale boğazları oluşmuştur. Karadeniz’deki hayvanlar Akdeniz’in tuzlu sularının etkisiyle ölmüş ve böylece Karadeniz’in 200-400 m derinliğinde yaşam vermeyen kükürtlü hidrojenin oluşmasına neden olmuştur. Bundan dolayı da bu denizin suları koyu renklidir.
Bu dönemde Anadolu bugünkü görünümünü almıştır.
Egeid karası epirojenik hareket sonucu çökerek Ege denizi oluştu.
Çanakkale ve İstanbul boğazı oluştu (Ria Tipi kıyılar oluştu.)
Karadeniz göl olmaktan çıkıp deniz haline geldi
İskenderun körfezi ve Kıbrıs adası oluştu.
İlk insan ortaya çıktı.
Buzul çağı yaşandı.
Dönemin Canlı Yaşamı
Kuvaterner’de birden çok kez buzullaşma yaşanmış ve buzullararası dönemler ortaya çıkmıştır. Öyle ki; 800.000 yıl önce döngüsel bir süreç oluşmuş ve ortalama 100.000 yıl süren buzul dönemlerini 10-15.000 yıllık buzullararası dönemler izlemiştir. Son buzul çağı ise günümüzden 10.000 yıl önce sona ermiştir. Bu dönemlerdeki buzullaşmalar yeryüzünün her yerinde aynı etkiyi gösterememekle birlikte çoğunlukla oldukça etkili olmuştur. Söz konusu buzul ve buzullararası dönemler boyunca yaşanan iklimsel değişiklikler yeryüzünün biçimlenmesini etkilemiştir. Örneğin; kurak bir alan bir buzullararası dönemde daha çok nem ve yağış alabilmiştir. Bu durum da söz konusu bölgede yaşayan canlı tür ve sayısını da etkilemiştir.
Buzullaşma dönemlerinde yeryüzündeki suyun büyük bölümünün dondurularak buzullarda tutulması sonucunda sığ sulak alanlar kurumuş ve karalaşarak karalararası köprü durumuna geçmiştir. Bu yeni karalaşan alanlar da insan başta olmak üzere canlı türlerinin yeryüzüne yayılmasına olanak sağlamıştır. Öyle ki; Amerika yerlileri, Kuzeydoğu Asya’dan Kuzey Amerika’ya son buzul çağında karalaşan Bering Boğazı’ndan geçmişlerdir.
Kuaterner’de yaşanan hızlı ve önemli iklim değişiklikleri ile canlılar hızla evrilerek “megafauna” adı verilen büyük ve dayanıklı memelilerin ortaya çıkmasını sağladı. Tüylü mamut, tüylü gergedan ve büyük kurtlar bunların en önemlileridir. Ancak zamanla değişen iklim sonucu mamut bozkırı adı verilen bitki örtüsünün ortadan kalkmasıyla bu iri canlıların sayıları azaldı ve son tüylü mamutlar 4.000 yıl önce Kuzey Buz Denizi’ndeki adalarda görüldü. Ayrıca bu dönemde yeryüzüne yayılan avcı-toplayıcı insan topluluklarının da canlıların soyunun tükenmesinde etkili olduğu bilinmektedir.
Tarih: 2019-06-06 22:25:35 Kategori: Coğrafya
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kuaterner Zaman Nedir
Fanerozoyik Devir’in dördüncü ve son alt dönemi olan ve 2,58 milyon yıl önce başlayıp günümüzde de süren dönemdir.
Dördüncü zamanda karalarda dikey hareketler sonucu çökmeler ve yükselmeler olmuş, volkanlar çok aktif bir hale gelerek andezit ve bazalt lavlarını hemen bir tarafa yaymışlardır. Dördüncü zamanın en önemli olayı, insanın ortaya çıkması ve Kuzey Kutup Bölgesi’nin büyük buzullarla kaplanmış olmasıdır.
Akdeniz bugünkü biçimini bu zamanda almış, Adriyatik Denizi ile Ege Denizi yerindeki karalar çökelerek bu denizleri oluşturmuştur. Birer göl galeninde olan Marmara ve Karadeniz, Ege karasının çökmesiyle kuzeye ilerleyen Akdeniz’in suları altında kalmış, birer ırmak vadisi olan İstanbul ve Çanakkale boğazları oluşmuştur. Karadeniz’deki hayvanlar Akdeniz’in tuzlu sularının etkisiyle ölmüş ve böylece Karadeniz’in 200-400 m derinliğinde yaşam vermeyen kükürtlü hidrojenin oluşmasına neden olmuştur. Bundan dolayı da bu denizin suları koyu renklidir.
Bu dönemde Anadolu bugünkü görünümünü almıştır.
Egeid karası epirojenik hareket sonucu çökerek Ege denizi oluştu.
Çanakkale ve İstanbul boğazı oluştu (Ria Tipi kıyılar oluştu.)
Karadeniz göl olmaktan çıkıp deniz haline geldi
İskenderun körfezi ve Kıbrıs adası oluştu.
İlk insan ortaya çıktı.
Buzul çağı yaşandı.
Dönemin Canlı Yaşamı
Kuvaterner’de birden çok kez buzullaşma yaşanmış ve buzullararası dönemler ortaya çıkmıştır. Öyle ki; 800.000 yıl önce döngüsel bir süreç oluşmuş ve ortalama 100.000 yıl süren buzul dönemlerini 10-15.000 yıllık buzullararası dönemler izlemiştir. Son buzul çağı ise günümüzden 10.000 yıl önce sona ermiştir. Bu dönemlerdeki buzullaşmalar yeryüzünün her yerinde aynı etkiyi gösterememekle birlikte çoğunlukla oldukça etkili olmuştur. Söz konusu buzul ve buzullararası dönemler boyunca yaşanan iklimsel değişiklikler yeryüzünün biçimlenmesini etkilemiştir. Örneğin; kurak bir alan bir buzullararası dönemde daha çok nem ve yağış alabilmiştir. Bu durum da söz konusu bölgede yaşayan canlı tür ve sayısını da etkilemiştir.
Buzullaşma dönemlerinde yeryüzündeki suyun büyük bölümünün dondurularak buzullarda tutulması sonucunda sığ sulak alanlar kurumuş ve karalaşarak karalararası köprü durumuna geçmiştir. Bu yeni karalaşan alanlar da insan başta olmak üzere canlı türlerinin yeryüzüne yayılmasına olanak sağlamıştır. Öyle ki; Amerika yerlileri, Kuzeydoğu Asya’dan Kuzey Amerika’ya son buzul çağında karalaşan Bering Boğazı’ndan geçmişlerdir.
Kuaterner’de yaşanan hızlı ve önemli iklim değişiklikleri ile canlılar hızla evrilerek “megafauna” adı verilen büyük ve dayanıklı memelilerin ortaya çıkmasını sağladı. Tüylü mamut, tüylü gergedan ve büyük kurtlar bunların en önemlileridir. Ancak zamanla değişen iklim sonucu mamut bozkırı adı verilen bitki örtüsünün ortadan kalkmasıyla bu iri canlıların sayıları azaldı ve son tüylü mamutlar 4.000 yıl önce Kuzey Buz Denizi’ndeki adalarda görüldü. Ayrıca bu dönemde yeryüzüne yayılan avcı-toplayıcı insan topluluklarının da canlıların soyunun tükenmesinde etkili olduğu bilinmektedir.
Tarih: 2019-06-06 22:25:35 Kategori: Coğrafya
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx